Batı medyasının, İsrail’in Gazze’ye saldırıları hakkında ürettiği içerikler incelendi. 8 büyük haber kuruluşunun 54 bin 449 makalesi analiz edildi. Çalışmada, medya kuruluşlarının İsrail’in bakış açısını desteklerken Filistinlilerin bakış açısını marjinalleştirdiği gözlemlendi.
Raporda, Batılı medya kuruluşlarının manşetlerinin büyük ölçüde İsrail’in bakış açısına odaklandığı belirtildi. “İşgal, yasa dışı yerleşimler, abluka” gibi kelimelerin çoğunlukla kullanılmadığı tespit edildi. Bu durumun, İsrail’in şiddetini ve güç dengesizliğini göz ardı ettiği vurgulandı.
Batı medyasında sistematik önyargı ve tarafgirlik olduğu belirtildi. Filistinlilerin yaşadığı zorlukların geri planda bırakıldığı, İsrail merkezli anlatıların öne çıktığı ifade edildi.
Metinlerde “İsrailli/İsrailliler” ifadesinin “Filistinli/Filistinliler” ifadesine göre daha fazla geçtiği raporda ortaya kondu. İsrail’in Filistin’e göre daha fazla anıldığı tespit edilirken, İsraillilerin doğrudan alıntılanıp, Filistinlilerin dolaylı şekilde anlatıldığı belirtildi.
Yasa dışı İsrailli yerleşimciler konusunda hukuki nitelemelerin kullanılmadığı, uluslararası hukuka aykırı ihlallerin örtbas edildiği raporda dile getirildi. Batı medyasının terörizmi ön plana çıkardığı, insani konular yerine güvenlik konularına odaklandığı ifade edildi.
Batı medyasının Gazze haberlerinde terörizmin ön planda olduğu, “hassas vuruş” ve “nokta atışı” gibi ifadelerin sivil kayıpları perdelediği aktarıldı. “İnsan kalkanı” teriminin sıkça kullanıldığı ve meşru müdafaa ifadesinin İsrail’in eylemlerini meşrulaştırdığı vurgulandı.
Kanıtsız sansasyonel haberlerin Batı medyasında yaygın olduğu, haber dilindeki seçimlerin Filistin bağlamını silerek kamuoyunun algısını çarpıttığı belirtildi. Batı medyasının Gazze haberlerinde yapısal bir önyargı olduğu vurgulandı.
Reklam & İşbirliği : [email protected]