Soykırımcı İsrail ateşkese rağmen Gazze’ye yönelik saldırılarına devam ederken, kapalı kapılar ardında, kimsenin görmediği sorgu odalarında, askeri hapishanelerde ve çölün ortasındaki gizli gözaltı merkezlerinde de görünmeyen bir vahşet yaşanıyor. Aylarca kayıtsız tutulan, avukatla görüştürülmeyen, ailelerine nerede oldukları söylenmeyen binlerce Filistinli esir, şimdi bir de yasal kılıfa büründürülmek istenen idam tehdidiyle yüz yüze.
Kasım 2025’te Knesset’te yapılan oylamada, Filistinli esirler hakkında ölüm cezası öngören tasarı ilk okumada 39’a karşı 16 oyla kabul edildi. Tasarı, işgal altındaki topraklarda “milliyetçi saikle” bir İsraillinin ölümüne neden olduğu iddia edilen sanıklar hakkında zorunlu idam cezası getirmeyi hedefliyor. Yasada kullanılan ifadeler, “İsrail vatandaşlarının ölümüne yol açan eylemler, devletin güvenliğine ve Yahudi halkının milli dirilişine zarar verme niyetiyle işlendiğinde” ölüm cezasının zorunlu olacağını söylüyor; bu çerçeve fiilen yalnızca Filistinlileri kapsayacak şekilde kurgulanmış durumda.
İsrail içinden ve dışından, bu tasarıya ciddi itirazlar yükseliyor. Eski iç istihbarat (Shin Bet) başkanları, üst düzey hukukçular ve bazı muhalefet milletvekilleri, Knesset komitesine gönderdikleri mektuplarda bu yasanın “İsrail’i daha güvenlikli yapmayacağını, tam tersine bölgeyi kontrolsüz bir şiddet sarmalına sürükleyeceğini” vurguluyor. Uluslararası hukuk uzmanları da yasanın işgal altındaki bir halk üzerinde “ırka ve kimliğe dayalı cezalandırma” mekanizmasının açık bir ifadesi olduğunu belirtiyor.
Uluslararası ve yerel insan hakları örgütlerinin verilerine göre, 2025 sonbaharı itibarıyla İsrail hapishanelerinde ve gözaltı merkezlerinde 9 binden fazla Filistinli tutuluyor. Binlerce kişi, hiçbir suçlama yöneltilmeden, dosyaları avukatlarına bile gösterilmeyen “idari tutuklama” kararıyla içeride. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Ofisi’nin raporları, işkence, kötü muamele ve cinsel şiddet iddialarının yaygınlaştığını kayda geçiriyor.
Bu tasarı, sadece ölüm cezasını geri getirmek değil; onu, yargıçların bile esneyemeyeceği, otomatik işleyen bir infaz mekanizmasına dönüştürmeyi amaçlıyor. Bu durum, uluslararası toplumda büyük endişeye neden oluyor ve İsrail’e karşı uluslararası izolasyonu artırabilir.
Reklam & İşbirliği : [email protected]