Uzay istasyonlarında mikro yerçekimi ortamında gezinmek, eğitimli astronotlar için zorlu bir süreçken, otonom robotlar için çok daha büyük bir meydan okumadır. Stanford araştırmacıları, Uluslararası Uzay İstasyonu’ndaki serbest uçan bir robotu yönlendirmek için yapay zeka kullanarak, gelecekteki uzay görevlerinin potansiyelini ortaya koydu.
Stanford araştırma ekibi, NASA’nın Astrobee robotuyla çalışarak, bir makine öğrenimi sistemiyle UUİ’nin karmaşık modülleri arasında güvenli rotaları hızlı bir şekilde planlayabildi. Bu gelişme, uzay robotlarının karşılaştığı bir engeli aşıyor: Sınırlı bilgi işlem gücü ve minimum insan girdisiyle, bu mühendislik ortamında hızlı ve güvenli hareket etme zorluğu.
Lider araştırmacı Somrita Banerjee, labirent gibi ekipmanlarla dolu olan istasyonun hareket planlamayı zorlaştırdığını belirtti. Banerjee ve ekibi, karmaşık bir hareket planlama problemini standart bir optimizasyon yaklaşımıyla çözerek yapay zeka modelini eğittiler. Bu sayede sistem, deneyime dayalı bir “sıcak başlangıç” ile yeni planlamalara daha hızlı başlayabiliyor.
Banerjee, “Sıcak başlangıç kullanmak, bir yolculuk planlarken haritada düz bir çizgi çizmek yerine, daha önce gerçek kişilerin kullandığı bir rotayla başlamak gibidir. Deneyime dayalı bir başlangıç yaparsınız ve oradan optimizasyon sağlarsınız.” diyor.
Stanford araştırmacıları, benzer yapay zeka destekli planlamanın gelecekte Ay’a, Mars’a ve ötesine yapılacak görevlerde robotların daha önemli roller üstlenmesine olanak tanıyacağını belirtiyor. Bu teknoloji, astronotların daha kritik görevlere odaklanmasını sağlayarak uzay keşiflerinde önemli bir adım olabilir.
Reklam & İşbirliği : [email protected]